- Silverlight
- WCF
- WPF
- Windows Forms
- Web Forms
Microsoft teknolojilerinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Takip etmekte zorlandığımız bu değişiklikler şüphesiz olması gereken şeylerdir. Yukarıda listelediğim teknolojiler, Microsoft’un bir dönem parlayan yıldızlarıydı. Geçen zaman içinde yazılım dünyasında yaşanan evrim sonucu , Microsoft tarafında bir takım sorunlara çözüm bulmak ve bazı teknolojilerle rekabeti yakalayabilmek adına bir takım gelişmelere neden oldu. Yazılım dünyasındaki her yeni gelişme, karşımıza yeni bir ürün olarak çıktı. Gelişme ilerledikçe evrim, bir takım organların sonunu getirdi. Şunu da belirtmeliyim ki bu yazı Microsoft teknolojilerine karşı durmak için değil, bazı teknolojilerin zamanla yerini başka teknolojilere bıraktığını anlatmak amacıyla kaleme alınmıştır. Serbest pazar ortamında her firma ürününü ortaya koyar ve herkes istediği teknolojiyi dilediğince seçmekte özgürdür.
Silverlight
Adobe Flash, Java Flex v.b gibi client taraflı uygulamalara alternatif olarak üretilen zengin içerik ürünü Silverlight, mobil internet tarayıcılar tarafında yetersiz kalınca ve geliştiricilerin Javascript gibi tüm tarayıcılarda çalışabilen bir teknolojiyi tercih etmesiyle fişi çekilen teknolojilerden biri oldu. Ülkemizde ve diğer ülkelerde Silverlight düşkünü yazılımcılar için adeta bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü bu gelişme birçok yatırımın güncelliğini yitirip zamanla çöpe gitmesi demekti.
WCF
Servis odaklı altyapı sistemleri için geliştirilen WCF teknolojisi SOAP ve RESTful servisler oluşturmak için bir altyapı sunmaktadır. HTTP tabanlı REST servislarinin yaygınlaşmasıyla ivme kaybeden ve durma noktasına gelen hatta bitti denilebilecek teknolojilerden birisi. WCF teknolojisi SOAP servisleri oluşturmak için ideal bir seçimdir. Ancak RESTful servisler oluşturma konusunda liderliğini WEB API teknolojisine kaptırmıştır. (Güncelleme: WCF servislerinin REST ve SOAP ayrımına vurgu yapıldı. 21.02.2015)
Windows Forms
Masaüstü programlama araçlarından Windows Forms teknolojisi ise WPF teknolojisinin gelmesiyle silikleşen teknolojiler arasında. WPF teknolojisini Windows Forms teknolojisine göre makul kılan özelliklerin başında View tarafı ile Model tarafının birbirinden ayrılmasını sağlamasıydı. Windows Froms, kod arayüzü ve grafik arayüzü ile çalışmaktadır. WPF ise kod arayüzü, grafik arayüzü ve grafik arayüzünü şekillendirebilen XAML arayüzü ile ortaya çıkmıştır. Bu durumda MVVM (Model-View-ViewModel) yazılım desenlerinin uygulanması kolaylaşmakta ve daha kolay yönetilebilir uygulamalar geliştirilebilmektedir.
WPF
Windows 8 ile birlikte bizi işletim sistemi düzeyinde şaşırtan Microsoft, XAML teknolojisini .Net framework tarafından işletim sistemi üzerine alarak bizi tekrar şaşırttı. Bu da demek oluyor ki artık masaüstünde artık WinRT teknolojisi yer alacak. Bu durumda WPF teknolojisi de yıkılmak üzere demektir.
Web Forms
Microsoft’un Web geliştirme tarafında sihirli çubuğu olan Web Forms teknolojisi de MVC uygulama mimarisine yenik düştmüştür diyebiliriz. Web Forms ile oluşturulmuş birçok popüler web sitesi bu günlerde MVC teknolojisine geçiş yapmaya başladı bile. Web Forms teknolojisinin hakkını yememek lazım ki çok sayıda popüler uygulamaya temel oluşturmuştur. Ancak MVC teknolojisinin iş birimlerinin birbirinden ayrılmasını sağlayan mimarisi ve bu sayede geliştirici hakimiyetini ön plana çıkarması ayrıca birim test yazmaya olanak sağlaması zamanla onu popüler hale getirmiştir. Şahsen ben Web uygulamalarına direk MVC tarafından başlayanlardanım. (Güncelleme: 21.02.2015)
Microsoft gelişime, yeniliğe önem veren bir şirket. Ancak insanların yıllarca üzerinde çalışıp yatırım yaptığı teknolojilerin birden yok olması geliştiricileri ve şirket yöneticilerini sıkıntıya sokabiliyor. Bu durumda şu soru akıllara geliyor. Bu teknoloji de son bulursa ne yapacağız? Gelişim oldukça bir şeylerin sonu gelecek elbette.
Çöpe giden teknolojiler sadece Microsoft tarafıyla sınırlı değildir. Open source tarafında da çok fazla proje çöpe gitmiştir. Örneğin java tarafında da MVC yaygınlaşınca Serve taraflı bileşen teknolojiler pek tercih edilmez hale gelmiştir.
Bu durumda öngörülü olmak önem arz etmektedir. Spesifik teknolojiler yerine platform bağımsız teknolojilere eğilim göstermek her zaman faydalı olacaktır. Hangi programlama dili olursa olsun, yapılan iş genele hitap edecek şekilde tasarlanmalıdır. Bu sayede genişletilebilirlik(extensibility) ilkesi ile hareket etmiş oluruz ve hiç bir teknolojiye sıkı sıkıya bağımlı kalmayız.