Bir arabaya bindiğimizde aracı hareket ettirebilmek için gerekli bilgilere sahipsek aracı çalıştırıp yolumuza gidebiliriz. Aracı hareket ettirebilmemiz için bize öğretilen kurallar dizisi, aracın hareketini sağlayan mekanik aksamlardan arındırılmıştır. Yani şoför koltuğuna oturduğumuzda motordan tekerlere iletilen gücün, motora giden yakıtın veya aküde ki elektrik dağılımının yönetimi ile ilgilenmeyiz. Bu süreçler mühendisler tarafından tasarlanmış ve sürücüden soyutlanmıştır. Sürücüye sadece sisteme gerekli komutları vermek kalmıştır.
Arabaların donanımsal özelliklerinde yapılan değişiklikler sürücüleri etkilemez . Örneğin benzinli bir araç LPG yakıta dönüştürüldüğünde sürücüler, yeniden araç kullanma eğitimi almak zorunda kalmazlar.
Soyutlama işlemi, karmaşık sistemlerin uygulama alanındaki detaylarını kullanıcılardan gizlemek için uygulanır. Ayrıca karmaşık sistemlerin basitleştirilmesi ve kolayca anlaşılması için benimsenmiş ilkelerden biridir.
Yazılım sistemlerinde soyutlamalar mimari düzeyde yapılabildiği gibi kod düzeyinde de yapılabilmektedir.
Bir yazılım sisteminde mimari düzeyde yapılan soyutlamalar, yazılımı mimari katmanlar şeklinde sorumluluklara ayırarak yapılır. Böylece bir katman diğeri ile birlikte çalışır, fakat biri diğerinin çalışma alanını etkilemez. Hem de Separation of Concerns diye adlandırılan tasarım prensibine de uyulmuş olur. (Concern kelimesini burada “katmanlar” veya “işlevler” olarak değerlendirebiliriz).
Yukarıdaki resimden de anlaşılacağı üzere, bir kullanıcı sadece Presentation Layer ile etkileşir. Bütün isteklerini bu katman üzeriden talep eder. Diğer katmanlardan haberdar değildir. Bu katmanların her birini farklı takımların geliştirdiğini varsayacak olursak, geliştiricilerin de sadece sorumlu olduğu katman içerisinde sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bu şekilde izolasyon sağlanmış olur. Yazılım sistemlerinde kod seviyesinde yapılan soyutlamalar, nesneye yönelik programlama teknikleri ve tasarım desenlerinin doğru bir şekilde uygulanarak kod birimlerinin sınıflar şeklinde sorumluluklara ayrılması ile gerçekleştirilir. Örneğin üst seviye sınıfların alt seviye sınıflara bağımlı olması kodun gelişime kapalı olmasına yol açar.
Bunun yerine üst seviye sınıfları alt seviye sınıflara soyut nesnelerle bağlarız. Bu sayede üst seviye sınıflar alt seviye sınıfları tanımazlar. Interface, Abstract Class gibi soyut nesneleri tanırlar.
Bu örnek, kod seviyesinde yapılan soyutlamalara verilebilecek örneklerden sadece biridir. Kod seviyesinde yapılan soyutlamalarla nesneler arasındaki ilişkilerin ve bağımlılıkların düzenlenmesi de sağlanmış olur. Programcı, iş birimlerini somut sınıflara kodlarken, somut sınıfları soyut tipler aracılığı ile kullandırırlar. Bu sayede kullanıcılar, işleyiş detaylarını bilmeden ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
Soyutlama kavramı, yazılım geliştirme sırasında oluşan bazı Anti-Pattern durumlarını da bertaraf eder. Aceleci ve plansız yaklaşımlar ile her şeyin birbirine girdiği projeler Anti-Pattern durumları doğurur. Yazılımda Anti-Pattern durumları, bir gömleğin ilk düğmesinin yanlış iliklenip diğerlerinin de yanlış iliklenmesine benzetirim. Yani başlangıçta düzensiz ve plansız başlanan işlerin zamanla, birikmiş hatalar yığınına dönüşeceği açıktır.
Anti-Pattern durumlardan arınmış projeler dileğiyle, tekrar görüşmek üzere.